...
Durup bir pencereyi deniyorum
Gizliliğin dışına çıkıyorum Araçların İnsanların Şehrin ve meydanların ve kalabalığın ve herşeyin İçimde yalnız ve yapraksız Bir kavak ağacı büyüyor -- Çıplak ve göğe doğru -- Ama küskün ama yalnız ama yapraksız ve uzun Bir ağlama duvarı bu. Yatak ve yorganın kuru yalnızlığında Ve aklın dar yalnızlığında Şehrin ve herşeyin Ve kalabalığın yorgunluğunda Saçların ve parmakların Ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında Ve aynaların sığ görünümünde Bunalıyorum. Susmanın kalesine sığınıyorum Önümde karanlıktan duvarlar Sırtımda insan yüklü bir gök var. 1959 Maraş |
Erdem Bayazıt
|
19 Eylül 2013 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder